12 Mart İstiklal Marşının Kabulü İle İlgili Yazı ve Şiirler

12 mart istiklal marşının kabulü şiirleri ve yazı

12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ile ilgili yazı ve şiirleri sizler için derledik. Yazımızın devamında İstiklal Marşının kabulü kısaca yazı ve şiirler ile ilgili resimleri bulabilirsiniz.

Milli marşımız İstiklal Marşı 12 Mart 192 yılında kabul edilmiştir. İşte İstiklal Marşının kabulü ile ilgili yazımız ve şiirler…

İstiklal Marşının Kabulü İle İlgili Yazı

İstiklâl Harbi’nin millî bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla 1921’de bir güfte yarışması düzenledi. Yarışmaya toplam 724 şiir katıldı. Mehmet Akif Ersoy “Milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini” düşündüğü için yarışmaya katılmak istememiştir. Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey’in kendisine yazdığı 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubu ile yarışmaya katılmıştır.

Mehmet Akif Ersoy yazdığı şiiri bakanlığa teslim ettikten sonra, Hamdul­lah Suphi Bey, Âkif’in şiirinin önce cephede asker arasında okunma­sına karar verdi. Batı Cephesi Komutanlığına gönderilen şiir, askerin beğenisini kazandı. İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Hakimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayınlandı, on iki gün sonra ise Konya’da Öğüt gazetesinde yer aldı

Ön elemeyi geçen yedi şiir 12 Mart 1921’de Mustafa Kemal’in başkanlığını yaptığı meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Mehmet Âkif’in şiiri meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Şiir okunduğunda milletvekilleri büyük bir heyacana kapıldı ve diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmedi. Bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Akif’in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edildi.

Mehmet Âkif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesai’ye bağışladı.

İstiklal Marşının Kabülü Şiirleri

İstiklal Marşı 10 Kıta

Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

İstiklal Marşı’nın Kabulü ile İlgili MEB sayfası için TIKLA >>>

İSTİKLAL MARŞI’NI DİNLERKEN ŞİİRİ

Borazanbaşı, borazanbaşı,
Akşamları batan güne karşı
Alışılmış bir ibadet gibi
Çaldığınız o İstiklâl Marşı
Yıllardır her kulakta yer etmiş
Gür nağmeleriyle tutarken arşı,
Az rastlanır bir huşu içinde
Ayakta dinleriz bütün çarşı.
Hayal gibi, vehim gibi bir şey
Sanki memleketin dağı taşı
En sadık bekçisi tarihimin
Kesilir ansızın naşı.
Bu meçhul askerlere mahşeriyle
Hatırlatır o yaman savaşı.
Yanık türkülerinden biliriz
Yemen çölünü, Sarıkamış’ı.
Kurduna, kuşuna sor söylesin,
Neydi Türk’ün o günü, telâşı.
Karalar giymişti Anadolu,
Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı…
Sürmedi çok şükür o kıyamet,
Gecenin birinde fecre karşı
Güneşten evvel doğdu ufukta
Mustafa Kemal’in altın başı.

İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ ŞİİRİ

Çarpışıyordu yurdun dört yanında Mehmetçikler
Can veriyordu milleti için birer birer
Nice ocaklar söndü yaşandı nice keder
Kanlarımızla başardık bizimdir bu zafer
Almıştık milletçe bu yurdu memleketi
Anlatılmalıydı bu zafer bu ulu sevgi
Toplandı şairler yazmak için İstiklali
Bütün vatandan yüzlerce şiir geldi

Mehmet Akif yazmıştı en güzelini
Ama istemiyordu o ödülü hediyeyi
Para için mi yazmıştı bu şiiri
Sadece vermek istiyordu millete en iyisini

Ama Mehmet Akif kararından emindi
Bu marşa ödül verilmesi ona uygun değildi
İşe koyuldu sonunda mecburen Hasan Basri
İkna edecekti, şiiri vermekte Mehmet Akifi

TBMMde okunurken Akifin şiiri
Heycanlandırdı dinleyen bütün Meclisi
Ayakta alkışladı bütün milletvekilleri
Anlatıyordu bu şiir kazanılan zaferi

Mehmet Akifin şiiri coşkuyla karşılandı
Bu yüce Türk Milletinin artık bir marşı vardı
Yankılanacaktı buzafer, unutturmayacaktı savaşı
İnletecekti tüm yurdu, inletecekti Türk Halkını

Sahiplenmedi Akif bu şiiri, yüce marşı
Millete hediye ettiğini nasıl kendine alırdı
Kitabınada koymadı, istesede yapamazdı
Çünkü yüce milletin kalbine gömdü bu marşı

Yoktu bestesi marşın,ama istiyordu Türk Halkı
Kemal Paşa duymuştu Üngörü, Ankaraya çağırdı
Ulu marşa güzel bir beste yazdı
Sevmişti Türk Halkı, besteyi bağrına bastı

En sonunda marşımız, bestesiyle hazırdı
Yıllarca ulusumuzun göğsünü kabarttı
Zor günlerde millete oldu moral kaynağı
Her mısrasında milleti, coşkuyla ayağa kaldırdı

İSTİKLAL MARŞINI DİNLERKEN

Borazanbaşı, borazanbaşı,
Akşamları batan güne karşı
Alışılmış bir ibadet gibi
Çaldığınız o İstiklâl Marşı
Yıllardır her kulakta yer etmiş
Gür nağmeleriyle tutarken arşı,
Az rastlanır bir huşu içinde
Ayakta dinleriz bütün çarşı.
Hayal gibi, vehim gibi bir şey
Sanki memleketin dağı taşı
En sadık bekçisi tarihimin
Kesilir ansızın naşı.
Bu meçhul askerlere mahşeriyle
Hatırlatır o yaman savaşı.
Yanık türkülerinden biliriz
Yemen çölünü, Sarıkamışı.
Kurduna, kuşuna sor söylesin,
Neydi Türkün o günü, telâşı.
Karalar giymişti Anadolu,
Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı
Sürmedi çok şükür o kıyamet,
Gecenin birinde fecre karşı
Güneşten evvel doğdu ufukta
Mustafa Kemalin altın başı.
Cahit Sıtkı TARANCI

ŞİİR

İstiklâl Marşıyla çınlayan dağlar;
Bak bulut hudut boyunda görünmez oldu.
Yurdumun rengini andıran bağlar;
O zümrüt yeşile bürünmez oldu.

Yusuf MARDİN

İSTİKLÂL MARŞIMIZ

Vatan millet aşkını
Yaşarız hep O’nunla,
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalanır marşımla.

Eşi yoktur dünyada
Benim asil soyumun,
Sembolüdür her mısra
Milletimin ruhunun.

Dalga dalga göklerde
Marşım ile bayrağım,
Marşım ile doğdum ben
Marşım ile yaşarım.

Atila Çakıroğlu

BAYRAĞIM

Atalarım, gökten yere 
İndirmişler ay yıldızı, 
Bir buluta sarmışlar ki
Rengi şafaktan kırmızı.

Onun ateş kırmızısı 
Ne gelincik, ne de gülden, 
Türk oğlunun öz kanıdır 
Ona bu al rengi veren.

Ay yıldızı, gökyüzünün 
Ayla yıldızından yüksek 
Türk’ün alın yazısıdır;
Türk’tür onu yükseltecek.

Vazifemdir bayrağımı 
Üstün tutmak her bayraktan. 
Can veririm, kan dökerim 
Vazgeçemem ben bu haktan.

Hasan Ali Yücel

BAYRAK

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!

Arif Nihat ASYA

2018-2019 İstiklal Marşı Kabulü ile ilgili şiirler ve İstiklal Marşı Kabulü ile ilgili yazıyı sizler için derledik. Sizlerde kendi yazdığınız veya beğendiğiniz en güzel kısa-uzun İstiklal Marşı Kabulü şiirlerini YORUM bölümünden yazabilirsiniz. İstiklal Marşının Kabulü ile ilgili düşüncelerinizi yazabilirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here